Birçok bilim dalı ve bunlarda uzmanlasmıs bilim adamları
tarafından ele alınan sehir konusu, Ortaçagda yasamıs ve çesitli bilim dallarına
yönelik olarak kendine özgü degerlendirmeleri olan İbn Haldun tarafından da ikkatlice gözlemlenmisve degerlendirilmistir.Bu gözlem ve degerlendirmelerden su
sonuçlar çıkarılmıstır.
1. Her seyden önce düsünürün, sehirlerin ilk ortaya çıktıgı yerlerde gezmis ve inceleme yapmıs olması, ürettigi bilgilerin degerini arttırmıstır. Akdeniz havzasının güneyindeki (bugünkü Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas), dogusundaki (Ürdün, Suriye, ve Filistin’in bulundugu yer) ve kuzeybatısındaki ( spanya) sehirlere ait gözlem ve degerlendirmelerde bulunmus, devletler için ileri sürmüs oldugu kurulus, gelisme ve yıkılıs dönemlerinin varlıgını sehirler için de geçerli oldugunu söylemistir.
2. Sehirlerin ve sehirsel hayatın (hadara) özellikleri ile
kırlar ve kırsal yasamın (bedevi ) özelliklerini belirlemeye çalısmıs, gezip gördügü
ve inceledigi sehir ve kırların karsılastırmasını yapmıstır (Afrika kıtasının kuzeyindeki
sehir ve kır yerlesmeleri ile İspanya-özellikle
Endülüs- sehirleri ve kırlarını).
3. Karsılastırmalar yaptıgı yerlesmelerin çesitli
özelliklerini göz önünde
bulundurarak, yerlesmeleri modern anlamdaki fonksiyonel
sınıflandırmaya uygun olarak iki
bölüme ayırmıstır. Bunlar çagdas sınıflandırmada kır
yerlesmelerinin karsılıgı olan bedevi
yerlesme ve hayat tarzı ile sehir yerlesmelerinin karsılıgı
olan hadara yerlesmeler ve hayat tarzı.
Bu baglamda bilim dallarının bugün ulastıkları seviyenin,
geçmisten günümüze kadar yasamıs oldukları serüvenin bir sonucu oldugunu
düsünerek, cografyada önemli bir konu olan Yerlesme Cografyası’nın bilimsel baslangıcını,
Ortaçagın bu ufku genis
düsünürüyle baslatabiliriz.
4. Yerlesmelerin bugün sınıflandırılmasında kullanılan
ölçütlerle Ortaçag’da yasamıs bir düsünürün ölçüt kabul ettikleri arasında önemli
derecede benzerlik oldugu açıga çıkar. Genel bir degerlendirme ile bugün ölçüt olan;
nüfus miktarı, ekonomik fonksiyon farklılıgı, planlama ve fizyonomi farklılıgı ile
yönetim kriteri İbn Haldun tarafından da yerlesmelerin sınıflandırılmasında belirleyici
olarak kabul edilmistir.
5. Bu ölçütlere ek olarak sehirlerin birer egitim ve kültür merkezi olmaları günümüzde üzerinde durulan önemli bir noktadır. Düsünür de sehirlerin bu özelligine dikkat çekmistir.
5. Bu ölçütlere ek olarak sehirlerin birer egitim ve kültür merkezi olmaları günümüzde üzerinde durulan önemli bir noktadır. Düsünür de sehirlerin bu özelligine dikkat çekmistir.
6. Yaptıgı gözlemlerden sonra, sehirlerin karsılastıkları
sorunlar, ekonomik canlılıgı, ticari islemleri, sanayinin gelismesi, sehrin
çevresi ile arasındaki mal ve hizmet alıs verisi, enerji kaynakları ve su ihtiyacının
karsılanması ile Ortaçag sehirleri için savunma kolaylıgı, sehir ve dogal çevre arasındaki iliskide
hava ve iklim özelliginin, çevresiyle ulasım kolaylıgının herhangi bir yerde sehir
kurulması için gereken önemli kosullar oldugunu belirlemistir.
7. Sehir ile uygarlık düzeyinin ulasabilecegi en son seviye
arasında önemli bir bag bulundugunu ifade eden düsünür, sehirlerin gelismesinin
medeniyetin (umran) gelismesini hızlandırdıgını, karsıt durumda ise sehirlerin gerilemesinin
veya gelisiminin durmasının medeniyetin de gerilemesine veya hızının düsmesine neden
olur diyerek; sehir ve medeniyetin birbirinin tamamlayıcısı olduguna vurgu
yapmıstır.
8. Bugün sehirlerde var olan ve sehrin gelisiminde önemli
derecede katkısı bulunan askeri fonksiyonlara dikkat çeken düsünür, askerlik
mesleginin sehirler için en önemli üç ekonomik faaliyetten bir tanesi olarak
degerlendirmistir.
9. Düsünür sehirlerde yasayan insanların ekonomik faaliyet
olarak tarımdan daha çok ticaret, sanayi (hüner, zanaat) ve hizmet sektöründe
çalıstıklarını belirtmis; tarımda çalısanların az yada bulunmadıgını söyleyerek sehirlerin
bugünkü degerlendirmelerinde alınan özelliklere benzer özelliklere vurgu yapmıstır.
Kaynak :Elmacı S. and Bekdemir Ü.(No Date)Cıty In Islamic Woırld in the Middle Ages: Ibn Khaldun’s View of City.Eastern Geographical Review 19.