21 Nis 2013

İBN HALDUN’UN SEHRE BAKISI


                 

  Birçok bilim dalı ve bunlarda uzmanlasmıs bilim adamları tarafından ele alınan sehir konusu, Ortaçagda yasamıs ve çesitli bilim dallarına yönelik olarak kendine özgü degerlendirmeleri olan  İbn Haldun tarafından da ikkatlice gözlemlenmisve degerlendirilmistir.Bu gözlem ve degerlendirmelerden su sonuçlar çıkarılmıstır.

     1. Her seyden önce düsünürün, sehirlerin ilk ortaya çıktıgı yerlerde gezmis ve inceleme yapmıs olması, ürettigi bilgilerin degerini arttırmıstır. Akdeniz havzasının güneyindeki (bugünkü Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas), dogusundaki (Ürdün, Suriye,  ve Filistin’in bulundugu yer) ve kuzeybatısındaki ( spanya) sehirlere ait gözlem ve degerlendirmelerde bulunmus, devletler için ileri sürmüs oldugu kurulus, gelisme ve yıkılıs dönemlerinin varlıgını sehirler için de geçerli oldugunu söylemistir.
     2. Sehirlerin ve sehirsel hayatın (hadara) özellikleri ile kırlar ve kırsal yasamın (bedevi ) özelliklerini belirlemeye çalısmıs, gezip gördügü ve inceledigi sehir ve kırların  karsılastırmasını yapmıstır (Afrika kıtasının kuzeyindeki sehir ve kır yerlesmeleri ile  İspanya-özellikle Endülüs- sehirleri ve kırlarını).
       3. Karsılastırmalar yaptıgı yerlesmelerin çesitli özelliklerini göz önünde
bulundurarak, yerlesmeleri modern anlamdaki fonksiyonel sınıflandırmaya uygun olarak iki
bölüme ayırmıstır. Bunlar çagdas sınıflandırmada kır yerlesmelerinin karsılıgı olan bedevi
yerlesme ve hayat tarzı ile sehir yerlesmelerinin karsılıgı olan hadara yerlesmeler ve hayat tarzı.
    Bu baglamda bilim dallarının bugün ulastıkları seviyenin, geçmisten günümüze kadar yasamıs oldukları serüvenin bir sonucu oldugunu düsünerek, cografyada önemli bir konu olan Yerlesme Cografyası’nın bilimsel baslangıcını, Ortaçagın bu ufku genis
düsünürüyle baslatabiliriz.
       4. Yerlesmelerin bugün sınıflandırılmasında kullanılan ölçütlerle Ortaçag’da yasamıs bir düsünürün ölçüt kabul ettikleri arasında önemli derecede benzerlik oldugu açıga çıkar. Genel bir degerlendirme ile bugün ölçüt olan; nüfus miktarı, ekonomik fonksiyon farklılıgı, planlama ve fizyonomi farklılıgı ile yönetim kriteri  İbn Haldun tarafından da yerlesmelerin sınıflandırılmasında belirleyici olarak kabul edilmistir.
      5. Bu ölçütlere ek olarak sehirlerin birer egitim ve kültür merkezi olmaları günümüzde üzerinde durulan önemli bir noktadır. Düsünür de sehirlerin bu özelligine dikkat çekmistir.
    6. Yaptıgı gözlemlerden sonra, sehirlerin karsılastıkları sorunlar, ekonomik canlılıgı, ticari islemleri, sanayinin gelismesi, sehrin çevresi ile arasındaki mal ve hizmet alıs verisi, enerji kaynakları ve su ihtiyacının karsılanması ile Ortaçag sehirleri için savunma kolaylıgı, sehir ve dogal çevre arasındaki iliskide hava ve iklim özelliginin, çevresiyle ulasım kolaylıgının herhangi bir yerde sehir kurulması için gereken önemli kosullar oldugunu belirlemistir.
       7. Sehir ile uygarlık düzeyinin ulasabilecegi en son seviye arasında önemli bir bag bulundugunu ifade eden düsünür, sehirlerin gelismesinin medeniyetin (umran) gelismesini hızlandırdıgını, karsıt durumda ise sehirlerin gerilemesinin veya gelisiminin durmasının medeniyetin de gerilemesine veya hızının düsmesine neden olur diyerek; sehir ve medeniyetin birbirinin tamamlayıcısı olduguna vurgu yapmıstır.
      8. Bugün sehirlerde var olan ve sehrin gelisiminde önemli derecede katkısı bulunan askeri fonksiyonlara dikkat çeken düsünür, askerlik mesleginin sehirler için en önemli üç ekonomik faaliyetten bir tanesi olarak degerlendirmistir.
     9. Düsünür sehirlerde yasayan insanların ekonomik faaliyet olarak tarımdan daha çok ticaret, sanayi (hüner, zanaat) ve hizmet sektöründe çalıstıklarını belirtmis; tarımda çalısanların az yada bulunmadıgını söyleyerek sehirlerin bugünkü degerlendirmelerinde alınan özelliklere benzer özelliklere vurgu yapmıstır.

Kaynak :Elmacı S. and  Bekdemir Ü.(No Date)Cıty In Islamic Woırld in the Middle Ages: Ibn Khaldun’s View of City.Eastern Geographical Review 19.

Mukaddime’nin Coğrafi Kaynakları